-
  Elestiriler -7
 


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 23.08.2008  HABER NO:2360/57
YHA: Yatağanbaba'dan Diğer İl Başkanları'na Birlik Çağrısı!

yataganbaba_ozturk_300.jpg     HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba, HYP'nin diğer 80 ilindeki İl Başkanları'na aşağıdaki mesajı yayınladı:

DEĞERLİ İL BAŞKANI GÖNÜLDAŞLARIM!

     Binbir emekle ve sıfırdan kurduğumuz Halkın Yükselişi Partisi ve Genel Başkanımız / Liderimiz / Hocamız Yaşar Nuri Öztürk, 4 gündür -aşağıdaki "İNTERNETAJANS: Yaşar Hoca'nın Yasak Aşkı" haberinde anlattığım gibi- bir "yok etme kampanyası" ile karşı karşıyadır. HYP İl Başkanları olarak, HYP ve Genel Başkanımız ile olan problemlemlerimizi / parti içi sorunlarımızı bir kenara bırakıp, Partimize ve Liderimize "sahip çıkacağımız gün" BUGÜNDÜR! Nihayet, partimizi ve Genel Başkanımız'ı arkadan hançerleyen o Allah'ın belâsı "hyp.org.tr" sitesi bugün kapatılmıştır. 
     Şimdi bütün İl Başkanı Gönüldaşlarımı aşağıda linki / bağlantısı verilen ve internetajans sitesinde yayınlanan basın açıklamamın benzeri bir açıklamayla, Partimiz HYP'ye ve Liderimiz Yaşar Nuri Öztürk'e sahip çıkmaya, bu şerefsiz, haysiyetsiz, onursuz, sütü ve kanı bozuklar tarafından 4 gündür yürütülen "HYP ve Yaşar Nuri Öztürk'ü yok etme" kampanyasını, bu iftiracı / fitne-fesat çıkarıcı kuduz köpeklerin suratına yırtık ve ıslak bir paçavra gibi çarpmaya davet ediyorum. 
     Korkmayın, çünkü iftiraya uğrayan, mağdur ve mazlum olan en önemlisi de "haklı" olan biziz! İl Başkanı Gönüldaşlarım basın açıklamalarını önce bulundukları şehirlerdeki Yerel Basın'a, sonra da internet haber sitelerinin e-posta adreslerine mutlaka göndersinler. MEYDANIN BOŞ OLMADIĞINI GÖSTERELİM ve GENEL BAŞKANIMIZ YAŞAR NURİ ÖZTÜRK'E SAHİP ÇIKALIM! 
    
İçinde bulunduğumuz süreç / bu günler, kurulduğumuzdan beri bizim vereceğimiz en çetin imtihandır. Hep beraber / el birliğiyle / alnımızın akıyla, kırgınlıkları ve parti içi problemlerimizi bir kenara koyarak, bunun üstesinden gelelim! 
     İl Başkanı olmayan ama İl Teşkilatları'nda görev alan veya HYP'ye üye olan veya gönül bağı olanlar da, internette nerde Yaşar Nuri Öztürk aleyhine haber görürlerse, mutlaka "bunlara inanmadıklarını, gücümüzden korktuklarından iftira attıklarını, Yaşar Nuri Öztürk'ü desteklediklerini" belirten "okuyucu yorumu" yazsınlar.
     Denizli'den selâm ve sevgiler, teşekkürler.




HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 04.09.2008 - HABER NO:2375/05
YHA: Canan Öztürk: Asıl Mücadelem Şimdi Başlıyor!


canan_zt_rk.jpg      Yatağanbaba'ya değişik kişilerden ve HYP MYK Üyeleri ile HYP Genel Başkan Yardımcıları'ndan da "mümkün olduğu kadar e-posta'ya yayalım" çağrısı ile gelen "Bir Kadının İntikamı ve Yaşar Nuri Öztürk'ün Kurultay Sınavı" adlı köşe yazısını sitemizde yayınlamadık. 
     Çünkü Tercüman Gazetesi'nde Ayşem Kalyoncu'nun yazdığı bu köşe yazısında Yatağanbaba bazı tuhaflıklar ve tutarsızlıklar gördü ve yazıyı inandırıcı / samimi bulmadı. 
     İşte bu HYP MYK üyelerinin ve HYP Genel Başkan Yardımcıları'nın da sahiplendiği ve beğendiği fakat Yatağanbaba'nın beğenmediği ve inanmadığı bu köşe yazısı mahkemelik oldu. 

YATAĞANBABA CANAN ÖZTÜRK'Ü SAMİMİ BULMUYOR!
     Yazıda suçlanan HYP Kurucu Üyesi ve Yaşar Nuri Öztürk'ün Eşi Canan Öztürk gazetedeki bu köşe yazısını mahkemeye taşıdı. Bununla da yetinmeyen Canan Öztürk, HYP'lilere hitaben bir de açıklama yayınladı. Açık söylemek gerekirse, Yatağanbaba Ayşem Kalyoncu'nun köşe yazısını nasıl samimi bulmadıysa, Canan Öztürk'ün açıklamasını da samimi bulmadı. 

YAŞAR HOCA'YA KÜFREDEN YAZILARI KİM YAYINLADI?!!!
     HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba'nın o kadar uyarısına rağmen bildiğini okumasından ve en sonunda HYP'nin resmi sitesinde Yaşar Nuri Öztürk'e küfreden yazıların yayınlanmasından ve sitemizin "Yatağanbaba HYP Tartışması" sayfasında uzun uzun anlattığımız sebeplerden, Yatağanbaba -uyarısına kulak vermek yerine telefonu suratına kapatan- Canan Öztürk'ü sorumlu tutuyor.
     Yatağanbaba HYP Anadolu Teşkilatları'nda "hayallerimizin içine edildi" denerek / utanç içinde "istifa furyası" başlamasından sonra ve de bu "Yasak Aşk" lakırtılarının basında böyle reklam edilmesinden sonra, Canan Öztürk'ün HYP'ye bir faydasının olacağına da asla inanmıyor ve HYP'den "ihraç" edilmesi veya kendisinin istifa etmesi gerektiği düşüncesinde ısrar ediyor. 

HERGÜNLÜ'YÜ YATAĞANBABA'YA TERCİHİN FATURASIDIR BU!
     Parti sitesinde Yatağanbaba'nın açıklamaları yerine Yaşar Nuri Öztürk'e "yalancı" ve "insanların Allah ile aldatıldığını söyleyen en yaman aldatıcı" yazılarını yazarak dümdüz küfreden ve de Yatağanbaba'ya açtığı telefonda "kendini bu partiden kurtar ve kitaplarına yoğunlaş", "Yaşar Nuri Öztürk halk adamı değil", "Yaşar Nuri Öztürk benim insanlara olan inancımı kaybetmeme sebep oldu" diye yazan Tülay Hergünlü yazılarını HYP resmi sitesinde inatla yayınladıktan sonra, bu neyin "asıl mücadelem şimdi başlıyor"udur?!!! 

CANAN ÖZTÜRK HYP'DEYSE YATAĞANBABA TAVRINI SÜRDÜRECEK!
     Bunca olup-bitenden sonra Canan Öztürk'ün bu açıklamasında "samimiyet" nerde? Biz bu konuda taktiri HYP'li gönüldaşlara bırakıyoruz. Canan Öztürk'ün "yeni başlayan asıl mücadelesi"nin sonucunu da zamana... 
     Biz şimdilik şu kadarını söylüyoruz: Canan Öztürk daha halâ HYP'den ayrılmayacaksa / sebep oldukları yüzünden HYP'lilerden özür dilemeyecekse, 21 Eylül'deki Kurultay'dan sonra istifa etmekten vazgeçen Denizli İl Başkanı Yatağanbaba "basın açıklaması yapmama" ve "HYP'nin İl Başkanları Toplantıları dahil hiçbir etkinliğine katılmama kararı"nı / tavrını sürdürecek.

MİDENİZ HALÂ KALDIRIYORSA OKUYUN!
     "Kabak tadı" veren ve HYP'yi "siyasi parti" yerine "uçkur bekçisi" haline getiren bu yasak aşk-Yaşar Okuyan-MYK İstifaları-Plazma Televizyon Kavgası rezaletinin / tartışmaların yenisini mideniz halâ kaldırıyorsa ve okumak isterseniz tıklayın: 

"Bir Kadının İntikamı ve Yaşar Nuri Öztürk'ün Kurultay Sınavı"  
http://www.tercuman.com.tr/v1/yazaryazi.asp?id=10005&
yazitar=18.09.2008&yaziid=30105
 

"Canan Öztürk: Asıl Mücadelem Şimdi Başlıyor!  

http://afyonkocatepehaber.com/v2/icerik_detay.asp?id=33110




HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 04.09.2008 - HABER NO:2375/05
E-MEKTUP: MUSTAFA TAHİR ÖZTÜRK (İSTANBUL)
YHA: HYP'de İç ve Dış İhanet Aynı Anda Eyleme Geçti!


yataganbaba_ozturk_300_kopie2.jpg     HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk'e "danışmanı ile yasak aşk yaşadığı iftirası"nın atılmasının altından beklenen şey çıkıyor. O da Yaşar Nuri Öztürk'ü HYP Genel Başkanlığı'ndan indirip yerine Tuncay Özkan'ı veya bir başkasını geçirmek. 
     Fakat oyun geri tepti. 
     Bunu HYP içindeki muhaliflerin Yaşar Nuri Öztürk'ün eşinden sonra çocuklarına da musallat olduğunu anladığımız bir mektuptan öğreniyoruz. Yaşar Nuri Öztürk'ün çocuklarından biri olan Mustafa Tahir Öztürk'ün bir mektuba cevap olarak yazdığı anlaşılan e-mektubu bunu açıkça ortaya koyuyor. 
     Mustafa Tahir Öztürk bu e-mektubu HYP içindeki muhaliflere de HYP Gönüldaşlarına da gönderdi. M.Tahir Öztürk e-mektubu "Necati Saygılı'ya" yazmış. Yatağanbaba tanımadığı Necati Saygılı'yı google'ye sorduğunda, 22 Temmuz Seçimi'nde HYP Ankara'dan Milletvekili Adayı olduğunu öğrendi. M.Tahir Öztürk kendisine HYP'yi ve Yaşar Nuri Öztürk'ü kötüleyen e-mektup yazan Necati Saygılı'ya cevap veriyor. Fakat site okuycularımız bu "cevap mektubu", HYP'nin bütün muhaliflerine yazılmış gibi de okuyabilirler! Yorumsuz yayınlıyoruz:

Necati Saygılı,

 

     Sözlerime şu tespitle başlamak istiyorum. Sizin yaşınızda ve akademik disiplin aldığını bildiğim birisinin; kin, akıl dışılık, kıskançlık gibi motivasyonlarla yazılan veya yazdırılmış bir metni, -ki bu metnin, müstear isimle sizin tarafınızdan yazıldığı konuşuluyor- konunun doğrudan muhatabı olan şahsıma göndermiş olmanız, en basitinden soyadınızla ters bir yapı barındırdığınız anlamına geliyor.

 

     Yazıda söylenenlerle ilgili şeylere cevap vermem mâlumun ilâmı olsa da birkaç noktaya değinmeden geçemeyeceğim.

 
PARALARINA GÜVENİP YAŞAR NURİ ÖZTÜRK'ÜN KARŞISINDA ADAY OLDUKLARINI AÇIKLADILAR!

     HYP’yi kendi kontrolü altına alıp başkalarına pazarlamak isteyen bazı şahıslar şunu yaptılar. Bir şekilde sahip oldukları maddi gücü koz olarak kullanıp –zaten bunun dışında herhangi bir şeye sahip değiller-  genel başkan adaylıklarını MYK’da resmen ilan ettiler. 

TÜM YURTTA HYP DELEGESİ AVINA ÇIKTILAR!
     Sonra da tüm yurt sathında, sadece maddi güçle, birebir markaj uygulanarak haftalarca delege avı şeklinde çalışmalar yürütüldü. 
     Tüm bunların sonunda görüldü ki hayallere hiçbir zaman ulaşılamayacak. 
     Kendi çaplarında yapabilecekleri tek şey vardı. En ucuz ve en aşağı perdeden yıpratmaya çalışmak. 

"YASAK AŞK DEDİKODUSU" DAHA ÖNCEDEN KURGULANDI!
     Genel başkanın bazıları gibi ihale, gayrımenkul spekülasyonlarıyla karalanamayacağı belliydi. Daha önceden kurgulanmış olarak bekletilen bir dedikodu servise verilince ağızlardan sular aka aka bunun üzerine balıklama atlandı.

     Bu insanlara sormak lazım. İşler bu kadar istediğiniz şekilde gidiyor idiyse ve kamu vicdanı önünde Genel Başkan mahkum edilmişse, niye sözlerin arkasında durulup kurultaya gidilip gereken yapılmadı. Yapılan tek şey istifayı basıp gitmek oldu. Yani, yemedi !!!

İÇTEN ve DIŞTAN İHANET AYNI ANDA EYLEME GEÇTİ!

     Bu gelişmeler siyasi tarihimizde eşine rastlanmamış bir şeyi kayıtlara geçirmiştir. Siyasi rakip olarak görülen şahsın en yakını arasından seçilmiş birinin kıskançlığı ve kompleksinin okşanmasıyla oluşturulmuş dahilî ihanetin haricî ihanetle eşzamanlı ve eşgüdümlü eylem sergilemesi.

     Tarih, böyle şeylere tevessül edip siyasi kazanç bekleyenleri ve buna alet olanların üstünden silindir gibi geçmiştir, geçer ve geçecektir. Hep beraber görmüştük, görüyoruz ve HYP- Yaşar Nuri Öztürk örneğiyle 20-21 Eylül Kurultay zamanı da göreceğiz.

     Sözlerime son verirken söyleyeceğim şudur: Bir daha bu şekilde bana yazı vs. göndermeyin ve  ismimi ajandanızdan-listenizden silin.

 

Mustafa Tahir Öztürk (30.08.2008 - İstanbul)


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 02.09.2008 - HABER NO:2373/03
YHA: Ş.MÜFTÜOĞLU: Basın'ın Yaptığı Ayıp ve Günah!


muftuoglu_kopie.jpgHYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk ile "yasak aşk" yaşadığı iddia edilen Şahane Müftüoğlu, konu ile ilgili bir açıklama yaptı. 

Açıklama YHA'ya bugün (02.09.2008 / Saat: 13.15'de) ulaştı. E-mektubu okuyan Yatağanbaba, google'ye açıklamayı arattığında, hiç adı-sanı duyumamış bir site haricinde açıklamanın hiçbir yerde yayınlanmadığını gördü. Üstelik de açıklama dün (01.09.2008) yapılmış... 

Biz adına "Ulusal Basın" denen bu basının bu tutumunu kınıyor ve Şahane Müftüoğlu'nun konu ile ilgili açıklamasını yayınlıyoruz:

BASIN DUYURUSU



Yüce Türk Halkı ve değerli basın mensupları,



Son günlerde şahsım ve ailem hakkında basında yer alan asılsız iddialar karşısında kısa bir açıklama yapma gereği duydum ve bu amaçla aşağıdaki tekzip yazısını kaleme aldım.



İngiltere’de siyaset bilimi okuyup ardından uluslararası ilişkiler üzerine master yaptım. İsviçre’de Orta Doğu güvenliği konusunda araştırmacı olarak bir yıl çalıştım. Bu umut veren temele rağmen, yine de, siyasete atılmak çok zor bir karardı. Zira, 2006 yılında bu zorlu yola ilk adımımı attığımda, genç kuşağın siyaset dünyasında pek fazla tutunamadığını, desteklenmediğini de gayet iyi biliyordum.Yüce Atatürk’ün dünya görüşü ile dinî ve toplumsal değerlerimizi en uyumlu, en gerçekçi şekilde ifade edebilmem, bir Türk genci olarak üzerime düşen sorumluluğu başarıyla yerine getirebilmem için ailem ve yakın çevrem bu kararımda beni yalnız bırakmadılar.



Bugün, Türk siyasi tarihinin en çirkin ve sınır tanımaz saldırılarından birinin kurbanı yapılmaya çalışılmış olmamı büyük üzüntü ile karşılıyorum. Şahsıma yapılan bu saldırıların, Türk halkını inanç istismarına karşı uyanışa çağıran güçlü bir kitabın toplum üzerinde yarattığı o beklenen etkilerine karşı başlatılan karalama kampanyası ile aynı döneme denk gelmiş olması da, şüphesiz ki, tesadüf değildir. Namuslu, ahlaklı ve kendini memleketine hizmete adamış bir kişi olarak, hakkımdaki iftiraların ne derece ayıp ve günah olduğunu halkımızın, vicdanında doğru şekilde muhakeme edeceğine inanıyorum.



Kızı olmaktan şeref duyduğum, beni her Türk babası gibi büyük bir özveri ve ihtimam ile yetiştiren babam, ahlak ve adap kurallarını daima ön planda tutmuştur. Babam, Türk değerlerine her zaman sahip çıkmış ve beni de küçüklüğümden beri bu anlayışla yetiştirmiştir. Kendisi inşaat mühendisidir, aynı zamanda bir Türk sanat müziği aşığıdır ve bu aşkını pek çok müziksever gibi meslek olarak değil hobi olarak yaşamaktadır. Canım babamın bile bu iftiraya alet edilmeye çalışılmış olması, alçakça bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuzun başlıca kanıtıdır.



Tertemiz emellerle ve milyonlarcasına örnek oluşturacak bir davranışla siyaset dünyasına atılma yürekliliğini göstermiş bir Türk genç kızına karşı basında yapılan acımasız saldırı hepimizin gözleri önünde cereyan etmiştir. Özellikle vurgulamak isterim ki, büyüklerin artık sınırları çok zorlayan bu kavgası, Türk gencini arada ezilen kurban konumundan çıkartıp, hedef tahtasına koymaktadır. Bu çürük zihniyete göre, Türk gencinin ülkemizin geleceğinde söz sahibi olmaktan, siyaset yapmaktan uzaklaştırılması mutlak bir hedeftir! Bunun için de ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır! Analar, babalar ve kardeşler, tertemiz geçmişler ve umutla bakılan gelecekler bu amaç doğrultusunda acımadan katledilebilir! Güneşler, Şenaylar, Burcular, İlknurlar, Şahaneler ve daha milyonlarca genç bu hain amacın başlıca hedefleridir. Mühendis veya öğretmen babalar bir kalemde pavyoncu, ev hanımı veya bilim insanı analar hiç utanmadan sokak kadını ilan edilebilir! Bir genç insanın namusuna, aile hayatına ve değerlerine dil uzatan mesnetsiz, aslı astarı olmayan iftiralar gazete manşetlerinde bir numaralı gündem haline getirilebilir! Bu insanlar, Türklük, vatan, millet ve iman aşkıyla yansalar da karalanabilirler! Çünkü genç kuşakların önü kapanmalı ve ülkemiz gün geçtikçe koyu bir karanlığa gömülmelidir.



Dilerim ki, siyasetimizin uzun zamandır önlenemeyen düşüşünün nihayet dibe çarparak çıkardığı bu kulakları tırmalayan gürültü, bana ve canım kadar sevdiğim aileme yapılan bu saldırılar ile son bulur! Umarım, basın mensupları, Türk halkının bazı yüksek değerleri olduğunu hatırlar; haber yapmanın iki kişinin birbiriyle sohbet etmesi veya dedikodu yapması olmadığını, haber yaparken koskoca bir halkın önüne çıktıklarını bir kere daha düşünme fırsatı bulur. Basın etiği, basın ilkeleri ve bir insan hakları yasası olduğu unutulmamalıdır!



Vatansever bir kişi olarak, halkımızı, Türk gencine ve şerefli Türk kadınına zalimce yapılan bu saldırılar karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamaya, aksine daha da cesur şekilde ülkemize ve ortak değerlerimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyorum! Hangi siyasi görüşe mensup olursak olalım, Türk düşüncesinin ve yönetim anlayışının bizlere ihtiyacı var.



Sahip olduğu değerleri ile gurur duyması gereken Türk aileleri!



Evlatlarınıza, namusunuza göz kırpmadan dil uzatabilen vicdansızlığa yenik düşmeyin, gelecek nesillere bırakacağınız eserleri omuzlarında taşıyacak evlatlarınızı ülkemizin kaderinde söz sahibi olmaları için cesaretlendirin!



Arkadaşlarım!



Ülkemize sahip çıkmaya giden yolun, ne denli zor ve engellerle dolu olduğunu işte hep birlikte görüyoruz! Yılmayalım! Türkiyemizin geleceğini inşa eden, bu çirkin iftiralar değil, inanç ve kararlılığını kaybetmemiş Türk gençliğinin çabaları olacaktır.





Şahane S. Müftüoğlu
Antalya, 30 Ağustos 2008



HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 03.09.2008 - HABER NO:2374/04
E-MEKTUP: SEZEN ARSLAN / İSTANBUL
YHA: Yaşar Nuri Öztürk'e İftira Atanlar, Beyniyle Bağırsakları Yer Değiştirmişlerdir!

yataganbaba_ozturk_300_kopie2.jpg     HYP Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk'e yönelik "yasak aşk" iddialarına / saçmalığına karşı, HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba'nın İl Başkanları'na "birlik çağrısı" yapmasının yankıları sürüyor. HYP / Yaşar Nuri Öztürk Gönüldaşı olduğu belli olan Sayın Sezen Arslan, bu konuda ikinci defa e-mektup yazdı. Mektubu okuyan Yatağanbaba, bazı imlâ hataları dışında, Sezen Arslan'nın olaylara bakış açısını ve Türkçesi'ni çok beğendi. 

Sezen Arslan'nın e-mektubundan anlaşılıyor ki, Kur'an-ı Kerim'e de çok hakim. Özellikle son paragraftaki ayetleri ustaca dizişinden bu anlaşılıyor.

Mektubu yorumsuz yayınlıyoruz:


BIÇAK KEMİĞİ DE AŞTI, ŞAH DAMARINA DAYANDI!

"Allah'ın kulu kalkmış O'na yakarırken,onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı."72/19

    "Sonunda onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde,yardımcı bakımından daha zayıf kim,sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir."72/24
    "...Kim Rabbinin Zikri'nden/Kur'an'dan yüz çevirirse  Rabbi onu,gittikçe yükselen bir azaba sokar."72/17(Kur'an-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri),Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk
 
                                                                                      ***
 
"... sanırsın ki Hazret-i Allah,Konstantin'e yardım ediyor..."
 
Merhaba Murat Bey,
Böyle diyordu O Sarışın Kurt'ta Mustafa Kemal;Sakarya Savaşı arifesindeki o kapkaranlık günlerde;her aksilik yetmezmiş gibi,kurmaylarıyla arazi keşfine çıktıkları gün atından düşüp de kaburgalarını kırdığında.Çok geçmeden Gazi Kemal, yedi düvele gösterdi, Allah'ın kime yardım ettiğini!Ama tabii o zaman yaşadığımız felaket ve musibetler,milleti imana/yola getirmişti.
 
Değerli Murat Bey,
İnternetten yazışma alışkanlığım yoktur.Ama son günlerde yürütülen bitirme operasyonu sanırım çok insanı bu yolla ses vermeye yöneltti.

> YATAĞANBABA'NIN İL BAŞKANLARI'NA YAPTIĞI ÇAĞRI "BAŞTA GELEN BİR ETKİ" YARATTI!

Allah razı olsun demeliyim ki,il başkanlarına hitaben yaptığınız çağrı bu hususta başta gelen bir etki yarattı
.

E-postamı yanıtladığınız için teşekkür ederim.Şahsıma yönelik sitem ve eleştiride haklı olduğunuzu belirtirim.Derdime gelince:):
Dünkü tarihli (28.8.2008) hurriyet.com.tr.'de Yaşar Nuri Öztürk'ün,Bir Tereddüdün Romanı başlıklı makalesini okudum.Bir soru yöneltiyordu en sonda okurların vicdanına.Düşündüm fakat bir yanıt bulamadım!Bunun üzerine Kur'an-ı Kerim Meali'ni açtım.Son sayfalarından çevirmeye başladığımda hemen (*)üç ayetle karşılaştım.Kendi sözlerimden hiçbir şey katmaksızın yazıp okuyucu yorumlarına gönderdim.Ama gördüm ki,pekçok yoruma yer verildiği halde Allah'ın üç ayeti orada yok,çıkmadı yani.(Gelen yorumlar da 17'de kalmış!) Daha evvelki mesajım da çıkmamıştı zaten! 

Artık nedense!


> BU BİR "CİNAYET"TİR, BEN DE BU CİNAYETE KARŞI ÇIKIYORUM!

Ben de hiç olmazsa bir kişi okusun/belki okutsun,o da olmazsa bari içimde kalmasın, isterse "hava"ya karışsın diye size yazmaya karar verdim.Baştan belirteyim ki cemaat/tarikat kafalı bir insan olmadığım için benim hiç kimseye karşı içinde sorgu-sual barındırmayan bir bağlılığım yoktur,olamaz da!O yüzden kaç gündür işlenmekte olan bir cinayete inanmak istemediğim,inanamadığım için değil;İ-NAN-MADIĞIM için KARŞI ÇIKIYORUM!

> YAŞAR NURİ ÖZTÜRK "ALLAH'IN SEÇTİĞİ" BİR KİŞİ!

Gözüm kulağım çalışıyor,aklımdan filan da zorum yok benim.
Yaşar Nuri Öztürk sözkonusu olduğunda;ilimden,basiretten ve dirayetten bir insana verilmiş bu kadar yüksek bir nasip,nasıl olur da defolu bir sineye teslim edilmiş olabilir?!

Bu kadar hayati bir emanet zaafla,sapmayla,bilmem hangi aldatmayla nasıl telif edilebilir?!

Her beşer gibi Yaşar Nuri de şaşamaz mı,elbette şaşabilir!Fakat sorarım size Allah da -haşa ve sümme haşa-şaşırmış olabilir mi?!Emanetini koyacağı yeri Allah karıştırmış olabilir mi?!

> İFTİRALARI ATANLAR, BUNA KENDİLERİ BİLE İNANMIYOR!

Şurada burada ona karşı salyalarını savuran kudurmuşlar dillerine doladıkları itham ve iftiralara kendileri bile inanmazken,ben niye inanacak mışım?

Çok ucuz,çok bayat,çok eski numara bunlar!

İki  dünya biraraya gelse sular tersine akmaz!

O bakımdan kendisine inanan bir tek ben kalsam bile fark etmez!Ha bu da, boyle biline!

Tabii kendisini savunmak bana düşmez,beni aşar.Maksat;tarafım belli olsun!

Karınca olmak,omurgasız bir sürüngen olmaktan iyidir herhalde!
Biraz içimi dökeyim dedim Murat Bey,dökmüşümdür inşallah.Buna zemin sunmuş olduğunuz için size teşekkür ederim.

Beyniyle bağırsakları yer değiştirmiş manyaklar, izbe "köşe"lerine kurulup da, insanlık namına hangi değer varsa ırzına geçerlerken, bir iki satır da olsa bizim de söz söyleme hakkımız olmalı!

Her konuda gayretiniz yerini bulsun dilerim.

YATAĞANBABA HYP'YE KIZIP / DENİZLİ'Yİ TERKEDİP YAYLAYA ÇIKMASIN!

Yaylalara filan da çok takılmayın,oralar serin olur,üşütürsünüz(!) mazallah!Ayrıca ben hala şükretmeye devam ediyorum,bence siz de devam edin:)
Son sözlerim olarak niyaz ederim ki:

Rabbim üstümüze sabır yağdırsın;ayaklarımızı yere sağlam bastırsın;işimize bir çıkış yolu lutfeylesin;bizleri,zalimler ve kafirler için fitne ve imtihan aracı yapmasın;bozgunculara karşı da yardım etsin;zalimlerin ise yalnızca helak ve perişanlığını artırsın;ve toplumumuzla bizim aramızda hak ile hükmetsin,O,çözüm getirenlerin en hayırlısıdır.(
2/250;3/147;18/10;10/85;60/5;29/30;71/28;7/89;23/106,109 Kur'an'ın Öğrettiği Dualar,Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk)


ELİF KARA / İSTANBUL 29 / 08 / 2008 11:59
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol