-
  03-14 Agustos 2008 Haberleri: YATAGANBABA DA ERGENEKONCU
 

HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 09.08.2008  HABER NO:2327/24
HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI "85.HABER BÜLTENİ"
ZAMAN GAZETESİ: Yatağanbaba da Ergenekon Örgütü Üyesi!

ergenekon_yataganbaba_300.jpg     "Ergenekon Terör Örgütü Soruşturması" çıldırdı! Akla-mantığa sığmayacak "iftiralar" diz boyu!
     Buna son örnek ise "Fethullahçı" Zaman Gazetesi'nin haberi. "Fethullahçı" Zaman Gazetesi'ne göre,
 Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Denizli İl Başkanı ve Yazar Murat Yatağanbaba, Ergenekon Terör Örgütü'nün "Kültürel Faaliyetleri"ni Türkiye genelinde yürüten 4 kişiden biriymiş. 
     Yatağanbaba yazdığı kitaplarda bu terör örgütünün Cumhuriyet'i yıkmaya yönelik faaliyetleri doğrultusunda yazılar yazıyormuş ve Denizli çapında çalışıyormuş. 
     Gazetenin bir diğer iddiası da Yatağanbaba bu kitaplarını köylere göndererek Ergenekon Terör Örgütü adına "beyin yıkama operasyonu" yapıyormuş! 
     Yatağanbaba Zaman Gazetesi'nin "Gündem" sayfasında yayınladığı bu haberi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Okumak için tıklayın: http://tarimdenizli.blogcu.com/86-bulten-zaman-gazetesi-yataganbaba-da-ergenekoncu_21569081.html 


 
                                 YENİ KİTAP: http://ekmekvegozyasi.tr.gg                                     
cooltext87811919ekmek.gif



YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 14.08.2008 - HABER NO:2335/32                   
TV.PROGRAMI: Yazar  Yatağanbaba DRT Ana Haber'de!

drt_logo_kopie.jpg     Yazar Yatağanbaba, arasının açık olduğu DRT Televizyonu'na Zaman Gazetisi'nin ortaya attığı "Yatağanbaba da Ergenekon Terör Örgütü Üyesi" haberi / iddiası ile ilgili açıklama yaptı. 

> ERGENEKON DEMECİ!
     DRT'den gelen teklifi kabul eden Yatağanbaba, bu iddiaya "Asıl Terör Örgütü 'Haçlı Kıçı yalayanlar' ve geberinceye kadar ABD'de kalabilmek için emekli CIA Ajanları'nı ve Yunan Papazları'nı referans gösterenlerdir" dedi. 
     Kamereman Güven Erdoğan ve Muhabir Muhammet Karaçay gerçekleştirdiği çekim, "Dünya'nın her tarafından" izlenebilir. "Yatağanbaba Yayınları"nın "Büro-Depo"sunda yapılan çekim, 
www.drthaber.com sitesinden "DRT Tv."yi tıklayarak veya internetteki herhangi bir tv izeme sitesini tıklayarak Yatağanbaba'nın açıklamalarını izleyebilirsiniz. 
     DRT Ana Haber Bülteni için çekilen çekimin bugün mü, takip eden günlerde mi yayınlanacağı  belli değil. DRT Ana Haber Bülteni -saati değişmediyse- Türkiye saati ile 19:30'da ve tekrarı da gece 23:30 veya 24:00'de yayınlanıyor.


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 14.08.2008 - HABER NO:2334/31
TV.PROGRAMI: HYP İl Bşk.  Yatağanbaba DRT Ana Haber'de!

drt_logo_kopie.jpg     HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba, arasının açık olduğu DRT Televizyonu'na "yaklaşan Yerel Seçimler" ile ilgili açıklama yaptı. 

> YEREL SEÇİMLER DEMECİ
     DRT'den gelen teklifi kabul eden Yatağanbaba "Yerel Seçimler'e nasıl hazırlanıyorsunuz" sorusuna verdiği cevapta, cebindeki paraları çıkartarak "şov" yaptı ve Cem Karaca'nın "Money Money" şarkısını söyledi. 
     Kamereman Güven Erdoğan ve Muhabir Muhammet Karaçay gerçekleştirdiği çekim, "Dünya'nın her tarafından" izlenebilir. "Yatağanbaba Yayınları"nın "Büro-Depo"sunda yapılan çekim, 
www.drthaber.com sitesinden "DRT Tv."yi tıklayarak veya internetteki herhangi bir tv izeme sitesini tıklayarak Yatağanbaba'nın açıklamalarını izleyebilirsiniz. 

> SIRASI BELLİ DEĞİL!
     DRT Ana Haber Bülteni için çekilen çekimin bugün mü, takip eden günlerde mi yayınlanacağı ve önce "Siyasetçi Yatağanbaba"nın mı yoksa "Yazar Yatağanbaba"nın açıklamalarının yayınlanacağı belli değil. Hangisi yayınlanırsa, öteki çekim takip eden günlerden birinde yayınlanacak. DRT Ana Haber Bülteni -saati değişmediyse- Türkiye saati ile 19:30'da ve tekrarı da gece 23:30 veya 24:00'de yayınlanıyor.


YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 13.08.2008 - HABER NO:2333/30                   
HAKAN ERGÜN: Yatağanbaba'yı Çok İyi Anlıyorum!

hakan_erun_kopie.jpg     Aşağıda detaylarını verdiğimiz, bir Barış Manço Derneği'nin İstanbul Sorumlusu olduğunu söyleyen Karaduman adlı kişinin internet üzerinden Yatağanbaba'yı karalaması, sanat çevresinden de yankı buluyor. (Kusura bakmasın) Yatağanbaba'nın tanımadığı fakat verdiği site adresine bakıldığında müzisyen olduğu anlaşılan Sayın Hakan Ergün'den gelen e-posta şöyle:
     Öncelikle sizi çok iyi anlıyorum. -Konuya girmek pek tarzım degil ama- bana kalırsa ne Gökan bey ne de başkaları için kimseyle kötü olmayın. Bugün varız yarın yokuz, "herkes yaptığıyla kalsın!" Önemli olan Barış Abi için yaptıklarımız. Umarım ki sizleri kimse engellemiyo bu konuda... Yaşınıza saygım var, kusurum varsa lütfen bagışlayın beni... Sevigilerimle  www.hakanergun.net  Çalışmalarınızda başarılar dilerim... 

YATAĞANBABA'NIN CEVABI:
Hakan Ergün beni nasıl "çok iyi anlıyor" anlamadım!!! Yoksa bu zulmü Hakan Ergün de mi gördü? O da mı Karaduman'dan ve / veya o dernekten icazet alıp da müzik yapıyor? "Hatır-gönül ayağı"yla çalışmaları / Barış Manço hakkındaki faaliyetleri hakkında bilgi / rapor mu veriyor? Vermedi miydi benim maruz kaldığım gibi "Barış Manço'nun ticaretini yapıyor", "hayvan", "aşşağılık", "utanmaz", "terbiyesiz", "sen kimsin Barış Manço kitabı yazacak" diye küfür yiyor / hakaret mi işitiyor? 
     Hakan Ergün nasıl anlayabilir ki beni? Karaduman beni öyle bir hale getirdi ki, bilmeyen beni Sevil Demir sanacak! Ateş düştüğü yeri yakıyor Hakan Bey, siz benim içine itildiğim durumu anlayamazsınız... 
     Diyorsunuz ki "önemli olan Barış Manço için yaptıklarımız, sizi bu konuda engelleyen yoktur sanırım..." Yapmayın Hakan Bey, "bir kitabı falanca kişiye veya falanca derneğe göndermediniz" diye, şu iki gündür maruz kaldıklarımdan sonra "hangi akılla ve cesaretle" bundan böyle Barış Manço için bir iş yapmaya cesaret edebilirim? Ben iki yıldır üstünde çalıştığımız "Dağı Aşan Deve: Barış Manço" kitabımı bile yayınlayıp-yayınlamamakta teredütte düştüm... 
     Şu iki günde gördüğüm zulüm / baskı Komünist Stalin Rusyası'nda bile yoktur. Burası Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Kanunlarda bir kitap çıktığında Cumhuriyet Savcılığı'na ve Emniyet'e verilmesi öngörülmüş. Biz de o kitapları vermiş miyiz buralara vermişiz! O kadar! Derneğe veya falancalara kitap göndermekle bizim ne işimiz olur? Biz Lale Hanım'ı veya Ablası İnci Hanım'ı yolda görsek, yaşlarına göre tokalaşır veya ellerini öper çeker gideriz, ilişkimiz bundan ibarettir. "Akrabalarıyla" bizim ne işimiz olur? Ortadaki eser "profesyonel" bir çalışmadır. Akademik bir disiplinle yazılmıştır. O bakımdan da o işe gönüllü bakan Hurşit Çakır, kitabı Bahadır Akkuzu'ya ve Taner Öngür'e göndermiştir. 
     Yani Hakan Bey, siz bırakın bunları... EĞER KARADUMAN ABİMİZ SİZE TELEFON FALAN AÇARSA, derhal ayağa kalkın, ceketinizi düğmeleyin ve telefonda gayet kibar, sıcak bir ses tonuyla "buyrun Karaduman Bey emredin" deyin, ters bir anına falan gelir de soğuk davranırsan canına okur, o çaldığın gitarı kafanda parçalar... Hele hele Barış Manço ile ilgili bir şeyler söylüyorsan sahnende, hangi şarkısını hangi notadan söyleyeceksin, mikrofonu hangi elinde tutacaksın, kulağını ne zaman kaşıyacaksın bunlar hakkında -hatra binaen- bilgi vermeyi ihmal etmeyisin. Sonra sen işi de sağlama bağla, oradaki arzedişin bitince Hacıömeroğlu'nun derneğine, sonra da kimin başkanı olduğun bilmediğim diğer Barış Manço derneğine, sonra da Belçika'daki Sayın Savaş Manço'nun başkanı oluduğu derneğe de "naüda binaen" tekmil ver, neme lazım onlar da "Karaduman'ınki dernek de bizimki değil mi" diye ortalığı velveleye verebilirler... O sırada Uşak'da, Kayseri'de, Sinop'da da Barış Manço dernekleri kurulursa onlara bilgi veresin, hani zorla değil "hatra binaen"... Sonra da bunların tamamı "afferin" derse çık sahneye "Barış Manço Şarkıları" söyle... 
     Eğer ki Karaduman'ın o adını açıklamadığı "belli kişiler" her kimse, onlardan bu icazetleri almadıysan yani kılıfına uydurulmuş ifadesiyle "hatra binaen bilgi vermediysen", çok üzgünüm şu dakika itibariyle "sanat yaşamın bitmiş" bulunuyor. 
    
Karaduman anandan doğduğuna -beni ettiği gibi- seni de pişman edecek. 
     Hatta mahkemeye vermekle de tehdit edip "ben sadece fikrimi söyledim, o bana hakaret etti" masumiyetyle, yıllarca mahkeme mahkeme süründürecek. Yapar mı yapar! 
     Özetle Hakan Bey, biz hayatı kaymış insanlarız. Karaduman aynı zamanda "Organizatör", etrafı da geniştir, diğer organizatörlere "Hakan Ergün'ü sahneye çıkartmayın" deyiverse bittin sen! Ben yılbaşına doğru İstanbul'a geleceğim, sen gitarını al beraber Selimiye Camisi'ne gidelim, Cuma çıkışları sen gitar çal ben de mendil açayım üç-beş kuruş bir şeyler toplarız. Vaktinde düşünecektik bütün bunları, "hatra binaen" hala adını bilemediğimiz "belli kişiler"e kitaplarımızı gönderecek ve telefonda bu beyefendiye "tamam efendim, evet efendim, haklısınız efendim, varolun efendim" diye "sıcak" davranacaktık. 
     Yani bırakın Hakan Bey Barış Manço için bir şeyler yapmayı, ben Barış Manço'nun B'sinden bile tırstım. Bu şoku ne zaman atlatırım bilmiyorum. Sizin cesaretiniz varsa buyrun yapın. Allah kolaylık ve sabır versin... 
     Sizi tanımadığım / dinlemediğim için özür diliyorum, gücenmeyin, sitenizi detaylıca inceleyeceğim. İstanbul'a geldiğimde programımız uyuşursa Kadıköy'deki Barış Manço Kültür Merkezi'nin Kafesi'nde buluşup-tanışmak dileğiyle, Denizli'den selâm ve sevgiler. 
     "Sizi çok iyi anlıyorum" sözünüze yaptığım espiriyi de hoşgörün... Son olarak sormadan edemeyeceğim, Karaduman Bey'in "belli kişiler" dediği "liste"de siz de var mısınız? Eğer varsanız Hurşit Çakır'dan rica edelim hemen kitabı göndersin size. Belki "hafifletici sebep" sayılır da ordan yırtarız. ( "Hurşit Çakır" dedim de, o zaten "hepten" yanmış! Adamın 24 saati Barış Manço. Sitesi de, reperatuarı da, konuşma biçimi de, dünyaya bakışı da, beste tarzı da Barış Manço. Memurluktan yeni emekli oldu, şimdiki bütün hayali şu dünyaya Barış Manço tarzında / felsefesinde bir albüm bırakmak idi ve ona çalışıyordu, 53 yaşından sonra, Karadumanlar'dan -belki de-Hacıömeroğlu'ndan "hatra binaen" izin alacak, pardron öyle değildi bu derneklere "bilgi verecek"... "Yazılı" mı verilecek bu bilgi "sözlü" mü orası aylakta!)
     Hakan Ergün Bey... Mektubunda yazdıklarına tekrar teşekkür ediyorum, Barış Manço'nun adının geçtiği bir konuda -hazır siz benim 37 yaşıma atıf yapmışken- benim küçüğümün küçüğü kardeşim yaşındaki ve elinde "belli kişiler" listesi ile dolaşan "Dernek Sorumlusu" hazretlerinden 37 yılda yediğimiz küfürlerin tamamından fazlasını iki günde yemişken, daha önce hiç tanışmamış olduğumuz halde "bu yaşlı biridir, bari gönlünü alalım" inceliğiyle bana yazdığınız bu mektup, çölde vaha gibi oldu / ilaç gibi geldi. Geldi gelmesine de eğer varsa Karaduman'la bir ilişkiniz, -ki sitede beraber fotoğrafınız var- bu mektubunuz yüzünden aranızın açılmasını istemem. 
     Allah yolunu açık etsin Hakan Ergün. Müzik yaşamında başarılar diliyorum, dinleyicilerine de vefa...


YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 13.08.2008 - HABER NO:2332/29                   
YHA: Yatağanbaba Çoluk-Çocuğun Maskarası Oldu!

plaknet.jpg   Aşağıda serüvenini yazdığımız / okuyabileceğiniz Yatağanbaba hakkında başlatılan "karalama kampanyası" kafayı yedi!!! 

> KARADUMAN: YATAĞANBABA TERBİYESİZ ve AŞŞAĞILIK!

     Yatağanbaba, Karaduman adlı kişinin internette ve e-posta'da yazdığı "sen böyle bir kitap yazarsın da nasıl bize haber vermezsin", "senin gibi her önüne gelen Barış Manço kitabı yazıyor", "yazdığın Barış Manço kitabının iki sayfasını çeviren elinden atıyor", "kitapların Edirne Keşan İlçesi'nde Nadi Yarar'ın kolisinde duruyor, yakında çöpe atılacak", "sen Barış Manço'nun ticaretini yapıyorsun", "sanden kazanacağım paralarla Hayvanları Koruyacağım" ve de Yatağanbaba'ya açtığı telefonda, Yatağanbaba'nın "seninle konuşmak istemiyorum" demesine rağmen iki gündür yukarıda özetlediğimiz hakaretleri bilmiyormuş gibi "ben sana ne hakarette bulundum" diye sorunca, Yatağanbaba'nın "sen iyi biliyorsun nasıl hakaretler ettiğini" demesi üzerine Yatağanbaba'ya sesini de yükselterek "terbiyesizsin, aşşağılıksın, utanmazsın" deyince, Yatağanbaba telefonu kapattı. Çünkü devamında belli ki "ana-avrat sövecek" ve ortaya kan dökülecek. Yatağanbaba telefonunu kapatmasına rağmen ardı ardına 3-4 defa daha çaldırarak gece boyunca Karaduman'ın tacizine uğrayan Yatağanbaba, aynı Barış Manço sitesinde bu defa da "hem de özel olarak açılan bir başlıkla" karalanıyor. Açılan sayfada yazdıkları şu: 
     Arkadaşlar Gökhan Karaduman'ı hepimiz tanıyor, biliyoruz tüm Barış Severler'e eşit mesafede olan bir insan olduğunu bilmeyenimiz yok.Onun gibi bir barış manço aşığına yapmadığı halde nasıl böyle şeylerle suçlanır?
     Murat Yatağanbaba'nın Gökhan Karaduman'a yaptığı hakaretlerden dolayı kınıyoruz. 
     İşte böyle... Atalarımız "çoluk-çocuğun maskarası olmak" diye herhalde buna diyorlar.
     Site yöneticileri bu sayfayı kilitledi. Ne fayda? O "forum" adlı "internetin dedikodu çöplüğü"nü komple kaldırıp atmadıkça, işte böyle atacaklar çamuru çamurluklarının icabı, izi kalacak! Site yönetimi bunları nereye kadar önleyebilecek?!


YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 13.08.2008 - HABER NO:2331/28                   
HURŞİT ÇAKIR: Karaduman'a Sahnede Cevap Vereceğim!

hur_it_video_kopie.jpg"Bir Barış Manço Derneği İstanbul Sorumlusu" imzasıyla Yatağanbaba'nın "Türk Kültürü'nün Karbon Kâğıdı / Barış Manço Destanı" kitabının tanıtımının yapıldığı siteye "bu adam böyle bir şey yapıyorsa (Barış Manço hakkında kitap yazıyorsa) falancalara bilgi vermeli, kitabını göndermeli" diye yazan, Yatağanbaba'ya akıl veren / kontrol altına - güdümüne almaya çalışan Gökhan Karaduman adlı kişinin, bir de kitabın reklamının yapıldığı sayfaya "bu adam adam degildir" der gibi "telefonda konustum da sicak bulmadim" demesi, Piyasadaki Barış Manço kitapları 10-20-30 lira iken, Yatağanbaba'nın Barış Manço ile ilgili yazdığı kitaba 5 lira fiyat koymasına rağmen "Yatağanbaba'yı Barış Manço'nun ticaretini yapmakla itham etmesi" yani ortada fol yok-yumurta yok iken Yatağanbaba'yı karalamaya kalkışması, Barış Manço hayranları arasında şok etkisi yarattı. Yatağanbaba iki gundur site ziyaretçilerinden gelen e-postalara cevap vermeye, gelen telefonları yanıtlamaya çalışıyor. 

> KARADUMAN: YATAĞANBABA GİBİ "HER ÖNÜNE GELEN" BARIŞ MANÇO KİTABI YAZIYOR!

     Ve meselâ Yatağanbaba'nı bugun öğle saatlerinde Çınar'da tesdüfen karşılaştığı Hurşit Çakır, gelişmelerden çok rahatsız. Çünkü Karaduman'ın iki gündür "siz nasıl olur da Barış Manço hakkında yazdığınız kitabı göndermez ve bizi bilgilendirmezsiniz" demeye gelen ve Yatağanbaba'ya yazdığı e-mektupta "sizin gibi her önüne gelen Barış Manço hakkında kitap yazarsa ve bizi bilgilendirmezse..." bile diyen Karaduman'ın lafları Hurşit Çakır'a göre "aslında kendisine edilmiş laflar"... 
     Çünkü kitap çıktığında kitabın kimlere / nerelere gönderileceğini Hurşit Çakır belirlemiş ve posta parasını da cebinden vererek gerekli gördüğü kişilere kitabı ulaştırmıştı. Hurşit Çakır konu hakkında "Bu Karaduman her kimse, haddini bilmeli, o daha kısa pantalon bile giyemezken biz 'Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'yı söylüyorduk, önümüzdeki hafta Çardak'da Grup S.İ.S olarak konserimiz var, ben Karaduman'a cevabımı sahnede vereceğim" dedi...


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 12.08.2008 - HABER NO:2330/27
YHA: Namussuzluğunuzla Gebereceksiniz!
 

gazete_okuyor.jpg     HYP Denizli İl Başkanı ve Yazar Yatağanbaba, Denizli'nin Hürriyet (Doğan Grubu) ve Sabah (Çalık Grubu) konumunda olan "iki Holding Beslemesi Basın Kuruluşu"nun da içinde olduğu "bir takım basın" hakkında yarım trilyonluk "Suç Duyurusu"nda bulundu. 

> "YARIM TRİLYON"LUK DAVA!
     Yatağanbaba'nın "Yazar" ve "Siyasetçi" kimlikleriyle yaptığı hiçbir açıklamayı yayınlamayan bu "habercilik namusu"nu yitirmiş Holding Beslemesi basın, yakında Cehennem'in en dibinden yer beğenecek. 

> VALİLİK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU'NDA BULUNDU!
     Yatağanbaba bulunduğu suç duyurusunda doğrudan basın kuruluşlarını değil, asıl suçu işleyen / ilgili kanunu uygulamayan / keyfine göre uygulayan Denizli Valiliği'nin dava edilmesini talep etti. 
     Denizli Tarihi'nde ilk defa Valilik hakkında bulunulan bu "Suç Duyurusu"nu okumak için tıklayın: http://tarimdenizli.blogcu.com/85-bulten-namussuzlugunuzla-gebereceksiniz_21747611.html


YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 09.08.2008 - HABER NO:2329/26                        
BMD: Barış Manço Derneği'nden Yatağanbaba'ya Karalama!

bmderne_i_karbon_ka__d_.jpg     Barış Manço'nun Abisi Savaş Manço'dan sonra, Barış Manço adına kurulan bir Dernek de Yatağanbaba'nın aleyhine açıklama yaptı. 
     Barış Manço'nun Abisi Savaş Manço, Yatağanbaba'nın yazdığı ve 2005 yılından beri fırtınalar koparan, orjinal adıyla "Barış Manço ve Avrupa Birliği / Fransa ile İkili İlişkilerimiz Bozulur" yaygın adıyla "Barış Manço'nun Canlı Yayın'da Küstah Fransız Spikere Verdiği Ders" olarak bilinen yazısı hakkında "Bu yazı Türk Ordusu'nu karalamak için yazıldı ve bunun için de Barış Manço kullanıldı" diyerek, aklın ve vijdanın kavrayamayacağı bir hakaret etmişti. Sonradan yaptığı açıklamada ise "Yazının Yatağanbaba'ya ait olduğunu bilmiyordum, bilseydim böyle yazmazdım" dedi. 
     Şimdi de Barış Manço adına kurulan ve tam adı "Barış Manço 7'den 77'ye Dolu Dizgin Barış ve Sevgi Derneği" olan derrneğin bir yetkilisi Yatağanbaba için çok ucuz ve de insafsız bir açıklama yaptı. Derneğin İstanbul Sorumlusu olduğunu söyleyen ve Gökhan Karaduman adını taşıyan kişi, Yatağanbaba'nın kardeşi Ahmet Yatağanbaba tarafından "Türk Kültürü'nün Karbon Kâğıdı / Barış Manço Destanı" kitabının tanıtımının yapıldığı siteye şu yazıyı yazmış: 
     Bu kişi böyle bir kitap yapıyorsa önce bir hatra binaen aramadı sormalı, belirli kişilere birer kitap yollamalı , okumadım çünkü yazar ile bir kez telefonda görüştüm sıcak bulmadım. 
     Bu nasıl bir küstahlıktır, bu nasıl bir cürettir! "Belirli kişilere Yatağanbaba kitabını yollamalıymışmış!" Neden? O kişilerden icazet / izin almak için mi? Ne demek "hatıra binaen"... BARIŞ MANÇO SİZİN TEKELİNİZDE Mİ? Kimsiniz siz? Yatağanbaba yazdığı kitabı kime göndereceğini size mi soracak? "Böyle böyle yapmalı" gibi küstahça bir sözü siz nasıl söylersiniz?
     Bir de oraya "kitabı okumadım" diye yazmış? Sana kitabı okuyup-okumadığını soran mı oldu? 
     Üstüne üstlük bir de "telefonla konuştum sıcak bulmadım!" da demiş! Vah vah! Yatağanbaba ne kadar üzülmüştür kim bilir, "Karaduman adlı kişi kendisini sıcak bulmamışmış" diye! Bu nasıl bir terbiyesizliktir, bu nasıl bir karalama girişimidir böyle? Kitabın tanıtımının yapıldığı sayfaya böyle bir şey yazmak delikanlılık mıdır? Kime kimi ispiyonluyor, kimi kimlerin gözünden düşürmeye çalışıyorsunuz? Siz Allah'tan da mı korkmuyorsunuz? Türkiye'de yayınlanan Barış Manço kitapları içinde "3.Baskı"sı yapılabilmiş "tek kitap" olan ve 10'a yakın Üniversite'nin bir biçimde gündeminde olan "Türk Kültürü'nün Karbon Kâğıdı / Barış Manço Destanı" kitabından ve yazarından bahsediyoruz? Sizin zorunuz ne? Sizin derdiniz ne? 
     "Dağı Aşan Deve: Barış Manço" kitabı yayınlandığında, o çamur atıp adını karalamaya çalıştığınız Yatağanbaba, "Türkiye'de Barış Manço hakkında ikinci defa kitap yazan tek yazar" olacak! Sizin "emeğe" de mi saygınız yok?! 
     Bu Karaduman adlı kişi Yatağanbaba'yı ne zaman aramış? Ne konuşmuşlar da Yatağanbaba kendisine soğuk davranmış? Ne malum belki de Karaduman aptal-saptal şeyler söyledi de Yatağanbaba soğuk davrandı. Belki de çok güzel şeyler söyledi ama Yatağanbaba'nın canı sıkkın bir anıydı... Her neyse, oradaki 1 veya 2 dakikalık bir konuşmadaki izlenimi "internet" gibi yüzlerce-binlerce insanın okuduğu bir yere yazmanın anlamı ve gereği ne? 
     Üstelik bu kitap çıktığında, Denizlili Müzisyen Hurşit Çakır, posta masrafını da cebinden karşılayarak bu kitabı bir sürü yere / kişiye gönderdi. Kurtalan Ekspres'den Bahadır Akkuzu'ya, Moğollar'dan Taner Öngür'e kadar. Sonra da kendileriyle kitap hakkında telefonla da konuşuldu, bunları sitemizden de yayınladık. Kitabın Yazarı Yatağanbaba bu kitabı bir Allah'ın kuluna bile göndermedi. O işlere Hurşit Çakır bakıyordu. Demek ki ya sizi veya kast ettiklerinizi "kitabı göndermeye layık bulmadı" ya da tanımıyordu. Bu kadar basit! 
     Bu Gökhan Karaduman adlı kişi eğer Yatağanbaba'dan küçükse, ona bir abi tavsiyesi: Sonradan pişman olacağın sözler söyleme. İnsanlar hakkında hele hele tanımadığın insanlar hakkında aleyhte yazı yazarken dikkatli ol, altında ezilirsin! 
     Yatağanbaba'yı asıl çıldırtan Karaduman adlı bu kişinin düşüncesiz / cahilce davranışı değil. Yazıyı yazdığı yerin sol tarafında adı geçen Barış Manço Derneği'nin "logosu" var. Karaduman bu yazdığı yazıyı da derneğin "İstanbul Sorumlusu" diye imzalamış. Yani okuyan bunu sanki adı geçen "Barış Manço Derneği'nin açıklaması / düşüncesi" gibi anlayacak... Bu resmen bir "zulüm"dür! Taktiri Barış Mançoseverlere ve Karaduman'ın -eğer varsa- vicdanına bırakıyoruz. 
     Barış Manço konusunda kimse kimseye artistlik yapmasın. Varsa üretebildiği bir değer ortaya koysun. Ben Karaduman ve o adı geçen Derneğe başarılar diliyorum. Kendilerinden şahsıma bir şey beklemiyorum, gölge etmesinler / çamur atmasınlar / bilip-bilmeden konuşmasınlar yeter! 
     Barış Manço Derneği Logosu'ya birlikte yapılan bu "akıl ve mantığın ve de vicdanın sınırlarını darmadağın eden" küstahlığı okumak isterseniz tıklayın: http://www.plaknet.com/turk-kulturunun-karbon-kagidi-baris-manco-destani-t-8862.html



YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 09.08.2008 - HABER NO:2329/26                        
DKT: Manço Konusunda En Önemli Çalışmalardan Biri!

deu_bar___man_o.jpg     İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Dil ve Kültür Topluluğu'nun internet sitesi, "Dil ve Kültür Emekçileri" başlıklı bir bölüm açtı ve bu bölümde şu ana kadar 4 emekçinin çalışmalarına yer verdi. Bunlardan biri de rahmetli sanatçımız Barış Manço. 
     Topluluğun Genel Sekreteri Sayın İlker Gül tarafından yayınlanan sitede, Barış Manço sayfasının altında Yatağanbaba'nın üçüncü kitabı olan "Türk Kültürü'nün Karbon Kâğıdı / Barış Manço Destanı"nın çok güzel bir tanıtımı da yapılmış. Topluluk kitap hakkında şu notu yazmış: 
     Barış Manço hakkında yazılan en önemli eserlerden biri olduğunu düşündüğümüz, yazarlığını Murat Yatağanbaba'nın yağtığı "Türk Kültürü'nün Karbon Kağıdı : Barış Manço Destanı" adlı kitabı okumanızı "şiddetle" tavsiye ediyoruz. Görmek için tıklayın: http://www.deudkt.com/index.php?option=com_content&task=view&id=35&Itemid=38


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 09.08.2008 - HABER NO:2328/25
YHA: Hz.Muhammed'in Mezarı'nın Yıkılmasını Atatürk Önledi

hz.muhammed_in_mezar_.jpg     Son günlerde "çok ilginç" bir tartışma var. Tartışma Avrasya Televizyonu'nda Prof.Dr.Nevzat Yalçıntaş'ın açıklamasıyla başladı. Konu ise Peygamberimiz Hz.Muhammed'in Mezarı
     Suudi Yetkililer bütün mezarları dümdüz ederken / yıkarken, sıra Peygamberimiz'in Mezarı'na gelmiş! 
     Bunu duyan Atamız Atatürk Suudi Yetkililer'e telgraf çekip "Hz.Muhammed'in Mezarı'ndan tek bir taşı bile sökerseniz Ordu'mu aşağıya / Arabistan'a gönderirim" demiş ve Peygamberimiz'in Mezarı'nın yıkılmasını önlemiş! Ne hikmetse bu olayı ispatlayan o "telgraf" şu anda ortada yok!

     BELGE SAKLANIYOR, BELKİ DE YOK EDİLDİ!

     Olayda çok ilginç bir başka detay da şu: Atatürk ile ilgili 3 ciltlik bir kitap çalışması içinde olan HYP Genel Başkanı Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk bu belgeyi Dış İşleri Bakanlığı'nın Arşivi'nde aramak istemiş ama Bakan Ali Babacan izin vermemiş! 
     Konuyu Prof.Dr.Yalçıntaş'la aynı programda konuk olan Vatan Gazetesi Yazarı Can Ataklı kaleme aldı, İsviçre'de yaşayan Süreyya Erışık Abimiz de haberi servis yaptı. Şu siteden okuyabilirsiniz: http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=09.08.2008&Newsid=192881&Categoryid=4&wid=142 


HALKIN YÜKSELİŞİ PARTİSİ DENİZLİ İL BAŞKANLIĞI 09.08.2008 - HABER NO:2328/25
CANDOST: Küp Şeker'e Boy Abdesti Aldırmak! (47.Baskı) 

k_p__eker_47.bask_.jpg     HYP Denizli İl Başkanı Yatağanbaba'nın, AKP'nin "TSE Belgeli Helâl Gıda Satışı" girişimi üzerine yayınladığı "Küp Şeker'e Boy Abdesti Aldırmak" başlıklı "57.Basın Açıklaması" aşağıdaki sitelerde "Yatağanbaba'nın adı verilmeden / korsan" ve yarım-yamalak basılarak "47.Baskı"yı yaptı. 
     Pampapiso (38.Baskı), Atauniv (39.Baskı), 1Forum (40.Baskı), Latinsoy (41.Baskı),  akaymehmet (42.Baskı) adaletinsesi (43.Baskı) alemsanal (44.Baskı) bakdabul (45.Baskı) ciwano (46.Baskı) candostorum (47.Baskı)
     Açıklama bu baskılarıyla "33.Korsan Baskı"sını da yapmış oldu. Açıklamanın orjinalini okumak için tıklayın:
http://tarimticaret.blogcu.com/5162871/


YATAĞANBABA YAYIN & DAĞITIM 09.08.2008 - HABER NO:2328/25                   
YHA: "Atatürk'ün Cihadı" ve Diğerleri İzmir'de (N.Sevenoğlu) 

atac500_kopie.jpg         Yatağanbaba'nın yeni çıkan "Atatürk'ün Cihadı / "Davar Sürüsü"nden "İnsan" Olmaya Geçiş: Cumhuriyet" adlı kitabı, İzmir'de yaşayan Sayın Nusret Sevenoğlu'na gönderildi. Pakette ayrıca Yatağanbaba'nın yeni çıkan bir diğer kitabı "Ekmeğimizi de Gözyaşımızı da"  (http://ekmekvegozyasi.tr.gg) ile "Millet Olmaktan Uzaklaşıyoruz / Toprakçılık Ayağı ve Toprak Satışları" (http://topraksatislari.tr.gg) , "Biz Hilâl'in Çocuklarıyız / Abdestimizi Kanla Almasını da Biliriz" (http://hilalincocuklari.tr.gg) de kondu.
    Yatağanbaba'nın bu kitabı, "Ergenekon Soruşturması"nın çok tartışıldığı şu günlerde çıkmasıyla da dikkat çekiyor. Çünkü Ergenekon Soruşturması'nda zanlılar "Darbe" ve "Cumhuriyet'i yıkmak istemek"le suçlanıyor. Yatağanbaba'nın kitabı da "Cumhuriyet'i yıkmak" için çalışanları deşifre ediyor. Yatağanbaba'nın bu yepyeni kitabını sitesinden inceleyebilir ve siz de sipariş verebilirsiniz: http://ataturkuncihadi.tr.gg




---------------------------
Daha eski haberlerimizi okumak için tıklayın:
http://yataganbaba.tr.gg/Haber-Ajansi--k1-YHA-k2--Arsivi.htm 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol